Neden E-İhracat Yapmalıyız?

Günümüzde oldukça popülerleşen E-İhracat, gerekli bilgileri öğrendikten sonra hiç de zor bir hayal değil!

Gerekli bilgileri ise tam da burada bulabilirsiniz hemen aşağıda. İyi okumalar !


Öncelikle E-İhracat, en basit haliyle, günlük hayattaki somut materyalleri internet ağı üzerinden yurt dışındaki kullanıcılara satmaktır. Bu sebeple hiç de geri adım atmaya gerek yok! Siz de yazımızda bu işin temel püf noktalarını anladıkça aslında bu işi çok iyi yapabileceğinizi göreceksiniz.

E-İhracat ve Avantajları

E-İhracat ihracat demektir ve sağladığı yarar ve avantajlar dışında diğer ihracat türlerine göre, teşvikler ve muafiyetler konusunda eksikleri yoktur.

Türkiye’de E-İhracat Mikro İhracatın sağladığı yararlar sayesinde gelişmiştir. Mikro İhracat; 150 KG ve 7,500 EUR limitine kadar ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) ile yurt dışına ihraç edilen bedelli ihracatlara verilen isimdir. ETGB, ihracatta operatörler tarafından elektronik ortamda düzenlenen bir beyandır ve bu beyanı düzenleyebilmek için gümrük müşavirlerine ihtiyaç yoktur.

E-İhracat doğrudan bireysel müşteriye satış olduğu için bireysel müşteriniz adına KDV’siz fatura kesebilir ve ihracatta sağlanan KDV İadesinden faydalanabilirsiniz. Aynı zamanda, gerek özel bankalar, gerek de devlet tarafından sunulan özel ihracatçı kredileri, ihracatçı teşviklerinden de faydalanabilirsiniz.E-İhracat en nihayetinde bir ihracat modelidir. Dışarıdan ülkemize döviz girdisi sağlamasından ötürü devletin çeşitli
teşvik ve muafiyet gibi destekleri bulunmaktadır. Bireysel müşteriler adına KDV’siz faturalar kesebilir ve KDV iadelerinden yararlanabilirsiniz.

Pazaryerleri ve E-İhracat

Gittigidiyor Global ve Hepsiburada Global gibi pazaryerleri ülkemizde E-İhracatın gelişmesi adına oldukça değerli atılımlar içinde olduklarını görmekteyiz. Bu bağlamda yakın gelecekte E-İhracatın ülke ekonomimizde daha önemli bir yer kaplayacağını kolaylıkla söyleyebiliriz.

Yerel pazaryerleri dışında global pazaryerleride E-İhracat yapmak için oldukça etkin bir yol.Amazon,Etsy gibi global pazaryerlerinde mağaza açarak satış yapabilirsiniz.

Peki neden E-İhracat yapmalıyız?

Eğer hedef kitlesi ve pazarı doğru bir şekilde analiz edilmiş bir ürünümüz var ise dünyadaki herhangi bir ülkede bu ürünü bireysel müşterilere satarak üründen oldukça iyi karlar elde edebiliriz hemde ülke ekonomisine destek olmuş oluruz.

N11Pro Nedir?

Nisan 2018’de n11’in bünyesine dahil olan n11Pro’yu, toptan alım satımların yapıldığı bir online B2B sanal pazar yeri olarak tanımlayabiliriz.

Ham maddeden, yedek parçaya, elektronikten kozmetiğe kadar 13 ana kategori altında birçok farklı sektörü bir araya getiren bu platform, toptan alım ve satış yapan firmaları bir araya topluyor. Böylelikle N11 özelinde toptan satış için bir kanal açılmış oluyor.

n11Pro Nasıl Çalışır?

Eğer siz de toptan ürün satan firmalardan biriyseniz n11Pro’da mağaza açarak, ürünlerini herhangi bir sanal pazar yerinde olduğu gibi listeleyebilirsiniz ve sonrasında da bu platformun müşteri kitlesi için satış gerçekleştirebilirsiniz.

N11Pro toptan alım-satım platformu olduğu için tıpkı Aliexpress gibi ürünün adetine göre fiyat belirlenmektedir.

N11.com’dan farklı olarak kredi kartına taksit seçeneğinin yanı sıra vadeli satış seçeneği de bulunuyor.

n11Pro mağazanızın olması, B2B yapan ve internet üzerinden yeni müşterilere ulaşmak isteyen firmalar için önemli bir satış kanalı olacaktır.

Bunun yanı sıra bu platform üzerinde mağaza açmadan satış yapamamaktasınız. n11Pro mağazası açmanın hem bazı avantajları hem de dezavantajları bulunmaktadır.

Avantajları

n11Pro mağazası sayesinde; Yeni müşteri kitlelerine ulaşırsınız. B2B’de yeni müşteriler bulmak zor olabilmektedir. Bu platformda yer aldığınızda daha önce ulaşamadığınız kitlelere ulaşırsınız.

Sıfırdan bir kitle yaratmak zorunda kalmayacağınız için kendi satış kanallarınıza göre daha avantajlı olacaktır. Çünkü online pazar yerlerinin kendi müşteri kitleleri bulunur. Bu sayedede sıfırdan bir kitle yaratmak zorunda kalmadan, ürünlerinizi alıcılarla buluşturabilirsiniz.

Bunun yanı sıra rakiplerinizi yakından inceleyebilirsiniz. Bu platformda birçok firma kendi ürünlerini listelediği için sektörel rekabeti görmek ve fiyat karşılaştırmaları yapmak için rakipleriniz yaptıkları işleri de inceleyebilir ve kendi stratejilerinizi geliştirirken bu verilerden yararlanabilirsiniz.

Dezavantajları

Avanatajlarının olduğu kadar dezavantajları da bulunmaktadır. Öncelikle rekabetten sıyrılamama: Bu tür satış platformlarında birçok marka yer aldığı için rekabet oldukça yüksektir. Rekabetin yüksek olması da kendi mağazanızın öne çıkamamasına neden olabilir.

Bunun yanı sıra n11Pro platformunda sattığınız ürün adedine ve hangi ürün kategorisinde satış yaptığınıza göre, satışlarınızdan belli bir komisyon ücreti kesilmektedir. Bu komisyon kesintileri de karlılığınızı düşürebilir.

Bulunan kurallara uymadığınız takdirde mağazanız kapanabilir, bu da satışlarınızın sekteye uğramasına sebep olur. Ayrıca rekabet çok güçlü olduğu için kendi markanızla öne çıkmanız zordur.

n11Pro Mağaza Nasıl Açılır?

n11 Pro mağaza açma sürecinde öncelikle mağaza kayıt başvurunuzu yapmanız gerekiyor ve başvurunuzun onaylanmasının ardından satışa başlayabilirsiniz.

n11Pro mağazası açmak için şirketinizin olması gerekiyor. Şirket ünvanı dışındaki işletmeler bu platformda satış yapamamaktadır. Mağazanız için kayıt oluştururken önce “Üyelik Formu”nu doldurun. Bu süreçte teknik ekip başvurunuzu değerlendirir ve tarafınıza mail atar.

n11Pro Mağaza Açmak için Gerekli Belgeler

n11Pro üyelik formunda sizden bazı bilgiler istenmektedir. Bu bilgileri şöyle sıralayabiliriz:

  • Kullanıcı Adı
  • Şifre
  • E-posta
  • Mağaza Adı
  • Üyelik Türü (Limited, Şahıs,  A.Ş gibi)

Bilgilerinizin girişini eksiksiz tamamladıktan sonra n11Pro mağazası için gerekli evraklarınızı yüklemeniz gerekiyor.  Yüklemeniz gereken belgeler şu şekilde;

Limited, Anonim, Adi ortaklıklar vb. için:

  • Güncel faaliyet belgesi (Son 6 ay)
  • Vergi Levhası
  • Şirket kuruluş ticaret sicil gazetesi
  • İmza sirküleri
  • Ortaklık sözleşmesi (Adi ortaklık olması durumunda)
  • Çalışma mali şart ve prensipleri (Komisyon anlaşması)
  • Satıcı ilan ve işlem sözleşmesi (n11.com Sözleşmesi)

Şahıs firmaları için

  • Güncel faaliyet belgesi (Son 6 ay)
  • Vergi Levhası
  • Nüfus cüzdanı fotokopisi
  • Çalışma mali şart ve prensipleri (Komisyon anlaşması)
  • Satıcı ilan ve işlem sözleşmesi (n11.com Sözleşmesi)

İnternetten Pet Ürünleri Nasıl Satılır?

E-ticaret hızlı bir ivmeyle her geçen gün katlanarak büyümeye devam ediyor. Birçok ticaret devi firma, online mağazalarında kullanıcılarını memnun etmek için birbirleriyle yarış halindeler.

Pet ürünleri kategorisinde de satış yapanları muhakkak görmüşsünüzdür. Kedi, köpek maması, evcil hayvan kıyafetleri ve oyuncaklarının satışı günden güne artıyor.

Siz de online mağaza açmayı düşünüyor fakat satacak ürün bulamıyorsanız, pet kategorisini deneyebilirsiniz.

Günümüzde fiziksel mağazaları olan petshoplar bile online satış yaparak pazar yerlerinde hizmet vermeye başladı. Özellikle mağazadan alındığında taşınması zor olan mama, kum, taşıma çantası, evcil hayvan evi gibi ürünleri internetten almak evcil havyan sahipleri için işleri oldukça kolaylaştırıyor.

Online olarak evcil haycan gereksinimlerini satmanın iki yolu bulunuyor;

  • Online Pazar Yerlerinde Satış Yapmak 

Online olarak satış yapmanın en kolay ve güvenilir yolu aslında online pazar yerlerinde mağaza açmak.Gittigidiyor, N11, Hepsiburada, Trendyol gibi pazar yerlerinin kendilerine özgü bir hedef kitlesi bulunur.

Bu hedef kitlesine yönelik ürün tanıtımı ve reklam stratejileri oluşturmanız gerekir. Bu Pazar yerlerinin hedef kitlesi oldukça geniş olduğu için online mağaza açmak satışlarınızı arttırmak için izlenilecek yararlı bir yöntemdir.

Bu pazar yerlerinin kapsadığı kategorilerin çeşitliliği, hedef kitlelerinin de çeşitli olmasını sağlar. Siz de bu pazar yerlerinde online mağaza açarak farklı kitlelere ulaşıp kendi şirketinizin müşteri profilini oluşturmaya başlayabilirsiniz.

Bu pazar yerlerinde mağaza açmanın gereklilikleri olmasına rağmen maliyeti düşük olduğu için birçok e-ticaret girişimcisi ilk adım olarak online pazar yerlerini tercih etmektedir.

Online mağazanızı açtınız ama ne satacağınıza karar veremiyorsanız Nesatilir.com Ürün Bulma Aracından yararlanabilirsiniz;  https://nesatilir.com/weburunarastirma/

Kendi Web Siteniz Üzerinden Satmak

İnternetten pet ürünleri satmak için müşterilerinize ulaşabilecekleri bir alan oluşturmalısınız. Bu alanı en kolay yoldan kendi e-ticaret sitenizde oluşturabilirsiniz. E-ticaret sitenizi açmak, müşterilerinizin sizinle birebir iletişimde olmasını sağlar.

Lakin avantajı bulunduğu gibi web sitenizde satış yapmanın dezavantajı da bulunuyor. Reklam ve marketing alanına online pazar yerlerinde olduğundan çok daha fazla harcama yapmanız gerekiyor.

Özellikle Türkiye online satış platformlarında ürünlerinizin bulunduğu kategorinin yöneticisiyle konuşarak reklam stratejisi belirleyip ürünlerinizi ön plana çıkarabilirsiniz.

Kendi web sitenizden satış yapacaksanız ürünlerinizi öne çıkarmak için sosyal medya reklam yönetimini ve Google Adwords, Google Seo gibi platformları kullanmayı iyi öğrenmelisiniz.

E-Ticaret ve Yeni Nesil Kullanıcılar

E-ticaret son yıllarda daha önce hiçbir sektörde görülmeyen bir büyüme yaşıyor. Tabii bu büyümeyi etkileyen birçok unsur bulunuyor ama en büyük etmenlerden biri de küresel ekonomik trendler.

Özellikle B2C e-ticaret pazarına baktığımızda küresel gelişmelerin e-ticareti şekillendirdiği görülüyor. Küresel e-ticaret pazarının 2019 yılının sonunda önceki yıllarda görülmemiş bir rakama erişeceği öngörülüyor ve bu pazarın ilk beş etmeni olarak Çin, Amerika, Japonya, Birleşik Krallık ve Almanya gösteriliyor.

Tabii bu artışın küresel ekonomik büyümeyle doğru bir orantısı var. 2018 yılında Türkiye’deki e-ticaret sektörüne bakıldığında, ekonomik büyüme beklenen rakama ulaşamadığı için e-ticaret sektörü büyüme trendini sürdürse de istenilen büyümeyi yakalayamamış görünüyor.

Uzmanlar büyümeyi hedefleyen e-ticaret firmalarının özellikle yeni nesil Y ve Z kullanıcı kuşağının özelliklerini iyi bilmesini ve bunlara yönelik stratejiler geliştirmesinin önemli olacağını bildiriyor.

Y Kuşağı

1980 – 1999 yılları arasında doğanları kapsayan Y kuşağı bilgisayar ve internetin olduğu bir döneme doğdu. Bu da onlara bilgiye ulaşma özgürlüğü ve bu sayede de bağımsızlık arayışı getirdi.

Ancak ne olursa olsun bu kuşak bir geçiş dönemine denk geldiği için kültür karmaşası da yaşıyor. Bu karmaşa satın alma konusunda kararsızlığa yol açıyor. Geleneksel kurallar ve teknolojinin getirdiği modern dünya arasında kalan Y kuşağı satın alma anına kadar kararsızlık yaşayıp sayın alma butonuna basarken endişe duyuyor. Evet mobil teknoloji ve sosyal medyayla oldukça içli dışlı olabilirler ama e-ticaret sektörüne alışmaları da zamanla gerçekleşti.

Dolayısıyla da bu nesle hitap etmek isteyen markaların bu kesime özel pazarlama stratejileri geliştirmesi gerekiyor. Y kuşağının satın alma kararlarını etkileyen ilk unsur da fiyat. Y kuşağı satın alım gerçekleştirmeden önce farklı markaları karşılaştırıp en uygun fiyatlısına yönelmeyi tercih ediyor.

Z Kuşağı

2000 yılı ve sonrasında doğanları kapsayan Z kuşağı için teknolojinin kucağına doğmuş demek yanlış olmaz. Farklı teknolojileri keşfedip ilk kullananlar olmak konusunda en hızlı ve en iyi olan Z kuşağı.

Her türlü teknolojik aleti de çok aktif şekilde kullanıyorlar. İnternet onların kendilerini ifade etme ve sosyalleşme biçimi. Bu sebeple de markalar tüm stratejilerini bu kuşağa göre belirliyorlar. Elinde satın alma gücü bulunan Z kuşağı fiziksel mağazaları gezip alışveriş yapmaktansa ellerinden düşürmedikleri telefonlarından saniyeler için de alışveriş yapmayı daha kolay buluyorlar.

Y kuşağı gibi bir endişeleri yok. Online alışveriş yapmak konusunda korkusuzlar. Bu nesil hem dünyada hem de Türkiye’de e-ticaret sektörünün gidişatına yön vermeye devam edecek.

Mobil Optimizasyonun Önemi

Mobil kullanıcı ve kullanım oranı her geçen gün artarken, web siteleri de kullanıcılara mobilden daha iyi nasıl ulaşabilecekleri ile ilgili stratejiler geliştiriyor. Özellikle, Google’ın arama sonuçlarında mobil uyumlu sitelere öncelik vermeye başlaması web sitelerinin de mobil kullanıma uygun olarak yenilenmesini zorunlu bir hale getirdi.

Pazarlamacılar da artık markanın iş ve iletişim hedeflerini gerçekleştirebilmesi için sadece müşteriye ulaşmanın değil, tüketicinin de istediği bilgiye erişebilmesi ve paylaşabilmesinin öneminin farkındalar. Bunu kolaylaştırmak için de markanın tüketicinin en çok nerede ve nasıl vakit geçirdiğini bilmesi gerekiyor. Tüketiciler artık vakitlerinin önemli bir bölümünü mobil cihazlarda geçiriyor.

Mobil internet kullanımı 2015 yılı itibariyle masaüstü internet kullanımının üzerinde ve milenyum neslinin %20’den fazlası bilgiye erişmek için sadece mobil cihazları kullanıyor. İnternet kullanımındaki bu büyük değişimler, tüketicilerin online deneyimlerini ve buna bağlı olarak da tüketim ve satın alma alışkanlıklarını büyük ölçüde etkiliyor.

Bu nedenle ürünlerinizin mobil görünüme uygun olup olmaması dönüşüm oranlarınızı etkileyen başlıca faktör olabilir.

Her zaman ulaşabilir ve hızlı bir şekilde talepleri karşılayabilecek alt yapıda olmak, bu değişim sonucunda e-ticaret yapanların dikkat etmesi gerekenler konular arasında.

Online e-ticaret ile 7/24 açık bir online bir mağazaya sahip olduğunuzu unutmamanız gerekiyor.

Fiziksel mağazadan alışveriş yapma alışkanlığının %57 oranında düştüğü günümüzde, satış yapmak isteyenlerin öncelikli olarak mobil kullanımına önem vermesi gerekiyor.

Siz de eğer online e-ticaret satıcısı iseniz satış yaptığınız pazar yerlerinde ve varsa kendi web sitenizde ürünlerinizi mobile entegre ederek,  dönüşüm oranınızı artırmalısınız.

Bununla birlikte online pazar yerlerinde de mobil cihazların özellikleriyle ilintili olarak internet sağlayıcılardan kaynaklanan hız sorunlarının da dikkate alınarak gerekli alt yapı çalışmalarının yapılması gerekiyor.

Ürününüz mobilde nasıl görünüyor?

En genel sorunla başlamak gerekirse mobil cihazların hayatımıza girdiği zamanlardan itibaren mobil uyumluluk olmazsa olmaz bir özellik haline geldi.

Mobil uyumlu olmayan sitelerin ve uygulamaların satış rakamları günden güne azalmaktadır.

Hatta Google, mobil uyumlu olmayan siteleri mobil arama sonuçlarında bile endekslemiyor yani arama sonuçlarında göstermiyor.

Mobile Göre Optimizasyon Neden Önemli?

Mobil uyumluluk beraberinde akıllı telefonların yapısına göre uyumlu olmayı getiriyor.

Piyasada birçok marka ve birçok ekran çözünürlüğünde akıllı telefon modeli bulunuyor. Tüketicilerin hangi cihaza sahip olursa olsun, farklı ekran çözünürlüklerinde de sitenizin ve ürünlerinizin aynı görünümde kalması oldukça önemli. 

Akıllı telefonların kullanımındaki artış doğrudan bu teknolojinin sunduğu imkanların kullanımını da etkiliyor. 

Araştırmalara göre online olarak yapılan alışverişlerin %34’ü mobil üzerinde yapılıyor.

Eğer uygulamalar, mobilin bu avantajlı yapısından yararlanmak istiyorsa öncelikli olarak hızlı ve pratik bir alt yapı ile müşterilere sorunsuz bir alışveriş deneyimi sunmaları gerekiyor. 

Bunun dışında Sosyal medya ve Google Ads gibi araçların raporlarının iyi okunması ve yorumlanması başarılı olmanın oldukça büyük paylarından biri.

Bu büyük pay, alışveriş alışkanlıklarına bağlı olarak da gelişiyor.

E-ticaret girişimcilerinin satışları yorumlama, buna bağlı satış stratejisi geliştirme ve marka bilinirliği gibi e-ticaretin yapı taşlarından olan kavramların altında tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları yattığını bilmeleri gerekir.

Mobil ile değişen alışveriş alışkanlıkları da, bu kavramlara daha detaylı bir çerçeveden bakmamıza fırsat tanıyor. 

Aynı zamanda değişen alışveriş alışkanlıklarına göre stratejisini güncelleyen girişimcilere rekabetçi e-ticaret piyasasında diğerlerinden bir adım daha öne çıkarıyor.

Mobil ile alışverişin her zaman ve her yerde kolayca yapılabiliyor oluşu tüketicilerin alışkanlıkların arasında yer edinmesine olanak sağlıyor.

Bunun farkına vararak satış yapmak ve taleplere göre çözümler sunmak ise markayı tabii ki olumlu etkiliyor.

Aynı mantıkla müşteriler fiziki mağazadaki gibi soru sorabileceği iletişim kurabileceği bir müşteri temsilcisi görmek de istiyor.

Müşteri hizmetleri alt yapısına önem veren ve canlı destek özelliği sayesinde müşterinin sorduğu sorulara hızlıca cevap veren markalar, müşterilerin başka seçeneklere gitmesini engelleyerek satın alımı gerçekleştirmelerini sağlıyor. 

Müşteri Yorumlarının Satın Alıma Etkisi Var mı?

E-ticarette tüketicilerin bir ürünü satın alma kararlarını etkileyen birçok etken bulunmaktadır. Bu etkenlerin en önemlilerinden biri, ürününüzü daha önce satın almış olan müşterilerinizin yaptığı yorumlar ve bıraktığı geri bildirimlerdir.

Önceki müşterilerinizin ve kullanıcılarınızın aldıkları ürün ve hizmeti değerlendirmek amacıyla yaptığı yorumlar, yeni kullanıcıların satın alma kararlarını doğrudan etkiler.

E-ticaretin günümüzde geldiği durumu incelediğimizde müşteri yorumlarının daha önemli bir hale geldiği aşikar çünkü kullanıcılar pazarlama stratejileri ve reklamlardan çok daha önce satın alım yapmış deneyimlerden etkileniyorlar.

Ürününüzü alıp, bununla ilgili bir kullanıcı deneyimi sonucu iyi yorum bırakan ve fotoğraf çekip  memnun kaldığını söyleyen müşteri her satıcının hayalidir.

Alacağınız yorumlar sonraki müşterileriniz için güven alt yapısı oluşturur.

Müşteri yorumlarının satın almaya etkisi

Kullanıcıların çoğu bir ürünü almadan önce farklı Pazar yerlerine bakma eğilimindedir. Aynı ürünü farklı pazar yerlerinde inceleyip, karşılaştırma yapan kullanıcı yorumları da göz önünde bulunduracaktır.

Aynı fiyattaki iki ürün arasında kalan müşteri önce ürünün yorumlarına, kullanıcı deneyimine sonrasında da mağazanın başarısına ve bulunduğu platforma göre başarı rozet-yıldızı olmasına dikkat edecektir.

Mağazanız hakkındaki yorumlar olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumsuz yorumlarınızın tabii ki daha az olması sizin için iyi olacaktır ama mağazanız hakkındaki her yorum sizin için önemlidir.

İyi yorumları gören tüketiciler mağazanıza güvenirler. Size güvenen müşteri tekrar tekrar sizden alışveriş yapan, etrafına sizi tavsiyede bulunan sadık müşteri haline gelebilir.

Kullanıcı yorumlarının e-ticaret sitenize faydaları

Kullanıcı yorumları sizin pazar yerlerinde daha fazla müşteri kazanmanıza yardımcı olurken kendi e-ticaret siteniz için de faydalıdır.

Kullanıcılar sizin hakkınızda olumlu yorum yaptıkça arama motorlarında sayfanız aktif kalır.

Aynı zamanda müşterilerinizin ürünleriniz için yaptığı yorumlar ürün sayfanızın aktif kalmasına yardımcı olur.

Ayrıca arama motorları ürünleriniz hakkında kullanıcılar tarafından yazılan metinleri de indeksler.

Sayfanızda daha fazla yorum oldukça arama motorlarından görünürlüğünüz artacaktır. Bunun sonucunda da sayfanız arama sonuçlarında üst sıralarda yer almaya başlayacaktır.

Ürününüzün üst sıralarda yer almaya başlaması sizi artık daha fazla kullanıcının göreceği anlamına gelir.

Olumsuz yorumlar da değerli

Müşterilerinizden her zaman 5 yıldızlı ve iyi yorum alamayabilirsiniz. Bazı müşterileriniz mağazanızla ilgili olumsuz durumlar yaşayabilirler. Kargodan kaynaklı bir hata yüzünden sizin ürününüze kötü geri bildirim bırakabilirler.

Bu olumsuz yorumlara sitenizde yer vermeniz önemlidir çünkü tüm yorumların 5 yıldızlı ve olumlu olduğunu gören müşteri bu kullanıcı yorumların sahte olduğunu düşünebilir.

Bu sebeple de ürününüz ile ilgili kötü bir intiba bırakabilirsiniz. Olumsuz yorumları varsa kendi e-ticaret sitenizde de yayınlamaktan çekinmeyin. Tabii bu olumsuz yorumları cevapsız bırakmak da yararınıza olmaz.

Olumsuz yorum da olsa bu tip durumlarda yapmanız gereken ilk şey, müşterinize ulaşıp sorunu çözmeye odaklanmaktır.

Olumsuz bir deneyim yaşayan müşterinize sakin ve sorunu çözmeye odaklı bir bakış açısıyla yaklaşıp sorununu çözmek için atacağınız adımlarla gelecek müşterilerinizin satın alma kararlarını büyük ölçüde etkileyebilirsiniz.

E-Ticarette Gıda Kategorisi

Günümüzde internet kullanıcılarının birçoğu yeme-içme ihtiyaçlarını online kanallar aracılığıyla gidermeye başladı.

Büyük yemek firmalarının web siteleri, eve ve ofise yemek söyleyebildiğiniz uygulamalar büyük bir ilgiyle artmaya başladı. Bu uygulamaların reklamları kullanıcıların karşısına sıklıkla çıkarak tanınırlığını ve kullanıcı sayısını arttırmayı hedefliyor.

Tüm dünyada inanılmaz bir performans sergileyen e-ticaret  sektörünün hız ivmesi de gıda sektörünü etkilediği gibi birçok sektörün geleceğini de şekillendirmeye başladı.

Potansiyel kullanıcıların internet, dijital dünya ve mobile olan bağlılığı artıkça sektörler de bu alanlarda kendini geliştirmeye ve dijital pazarlamaya önem vermeye başladılar.

Perakende gıda sektörü de bu değişime ayak uyduran sektörlerden biri. Kullanıcılar artık sadece kıyafetlerini ya da elektronik aletlerini değil, günlük tükettikleri gıdaları da internet üzerinden almayı tercih ediyorlar.

Marketlere gidip alacakları ürünü kendi elleriyle seçip paketlerini eve taşımak yerine sadece bir tık uzaklarında olan sanal marketlerden ve e-ticaret sitelerinden alışveriş yaparak işlerini kolaylaştırıyorlar.

Bu sisteme Migros Sanal Market, Getir, Glovo ve Yemeksepeti gibi girişimleri örnek veririz. Bu uygulamaların hızlıca artması kullanıcı alışkanlıklarının değiştiğini kanıtlar cinsten.

Perakende gıda online mağazalarda gelişiyor

Günlük hayatı yoğun olan özellikle çalışan kesim, gıda alışverişlerini de hızlı bir şekilde halletmeyi tercih etmeye yöneldikçe perakende gıda sektörü de e-ticaret alanında gelişme gösterdi ve şu an sektörde rol oynayan mağazaların büyümeleri e-ticarette attıkları adımlarla doğru orantılı ilerliyor.

Şu an perakende sektöründe fiziksel mağazaların müşteri sayısı ve kazanç oranı, online mağazaları kullananlarla oldukça yakın.

Örneğin Antep’te yerel halk tarafından iyi bilinen bir baklavacı İstanbul’daki müşterilerine kargoyla ürün yollayabiliyor, Denizli’deki meşhur bir helvacıdan sipariş verip, hızlıca elinize ulaştığını görebiliyorsunuz ya da Türkiye’de yağılan bir gıda ürününün Amazon’da satıldığına şahit olabilirsiniz.

Bu da perakende sektörünün dijital dönüşüme uyum sağlayarak online mağazalara yönelmesinin gerekliliğini bizlere kanıtlıyor.

Perakende gıda popülariteyi yakalamalı

E-ticarete adım atmış birçok gıda ve restaurant  markası var. Bu da büyük bir rekabet ortamı doğuruyor ve rakiplerinin önüne geçerek kullanıcıyı satın alıma yöneltmek gittikçe zorlaşıyor.

Bu durumda da perakende gıda işi yapan e-ticaret  firmalarının popülariteyi iyi takip etmesi ve müşterilerin ihtiyaçlarını iyi analiz etmesi gerekiyor.

Örneğin son dönemde gıda sektöründe  sağlıklı beslenme, şekersiz ve glutensiz beslenme revaçta.  Perakende gıda işi yapanların bu popüler konulara yönelik ürün çıkarmaları diğer markaların bir adım önünde olmalarını sağlayacaktır.

Bu konularda ürün arayan kitleyi etkileyebilmek için de sektörün ihtiyaçlarını iyi bilmek gerekiyor.

Bu ihtiyaçlara yönelik ürün çıkarmak ve bu konularda aksiyon alan influencer’larla birlikte ürün lansmanı yapmak büyük küçük farketmeksizin tüm markaların önceliği olmalı.

E-Ticaret’te Hesaplanamayan Giderler

E-Ticaret’te Hesaplanamayan Giderler

E-ticarette kazanmak için her sektörde olduğu gibi öncesinde bazı yatırımlar yapmak gerekiyor. 

Maddi yatırımlar, işletme giderleri olarak hesaplamaya yansıyor.E-ticaret kapısından girmek için şirket kurma giderleri dışında satışların ilerleyen aşamalarında da farklı gider kalemleri ortaya çıkıyor.

Satışlardan elde ettiğiniz kazancı doğru hesaplayabilmek için gelir-gider hesabı oldukça önemli bir yere sahip. Çoğu satıcı satışlarını ve ödemelerini takip edebilmek için ön muhasebe programı kullanıyor.

Satıcılar online pazar yerlerinde mağaza açtıktan sonra giderlerini tek tek hesaplayıp, bu doğrultuda hesap yapmalı çünkü hesapların karıştığı noktada işin içinden çıkmak epey güç olabiliyor.

Eğer siz de e-ticarete yeni başlayan bir girişimciyseniz dikkat etmeniz gereken işletme giderleriniz ve e-ticaret girişiminizi büyütürken hesap etmeniz gereken detaylar nedir anlatacağız.

1)  Çalışan Giderleri

Bu giderlerin en başında çalışan giderleri yer alıyor. Çalışan sayısı ve giderleri girişiminizi ilk kurduğunuzda sıkıntı teşkil etmese de daha sonra iş hacmi büyüdükçe çalışan ekleme ihtiyacını doğuruyor ve giderler haliyle artıyor.

İşlerin düzenli bir şekilde yürümesi, müşterilerin taleplerini doğru bir şekilde ve zamanında karşılayabilmek için çoğu zaman sağlam bir ekibin kurulması gerekebiliyor.

Bu durum, şirketler için önemli bir gider kalemi olan personel giderlerini ortaya çıkarıyor.

Gelir-gider hesabı yaparken çalışan giderlerini iyi hesaplamak gerekiyor. Hali hazırda online pazar yerlerinde satış yapan girişimcilere sorduğunuzda bu masraf kaleminin tüm masrafların neredeyse %45’inden fazlasını kapladığını söyleyeceklerdir.

2) Komisyon Giderleri

Pazar yerleri, sağladığı avantajlardan yararlanan mağaza sahiplerinden çeşitli ücretlendirme politikasına göre komisyon ücreti alıyor.

Bu ücretlendirmeler, genellikle satışlar üzerinden alınıyor. Satışlardan kesilen bu komisyonlar şirketlere bir gider kalemi olarak yansıyor.

Satış yapmakta olduğunuz online pazar yerine göre komisyon oranı değişiyor.

Komisyon giderleri de kargo giderleri gibi küçük tutarlar gibi olarak görülse de şirketler için önemli bir paya sahip…

Net kazancınızı iyi hesaplayabilmek için satış yaptığınız kategori ve ürüne göre ödemeniz gereken tutarı, ürün satış fiyatınızdan düşmenizden gerekiyor.

3)Kargo Giderleri

Büyük ya da küçük farketmeksizin şirketlerin dikkat etmesi gereken bir diğer masraf kalemi ise; Kargo Giderleri.

Bu gider, küçük tutarlar gibi gözükse de gider tablosunda oldukça önemli bir paya sahip.

E-ticarete adım atarken kargo anlaşmalarını yapabilmek için satacağınız ürünlere göre iyi bir hesaplama yapmak gerekiyor.

Bu durum göz ardı edilirse kargo giderinden dolayı ürün satışlarından elde edeceğiniz kar azalmakta hatta zarar etme sorunuyla karşı karşıya kalabilirsiniz.

E-ticaret web sitesi üzerinden satış yapmak istiyorsanız şirketiniz adına kargo firmalarının tekliflerini değerlendirerek kargo anlaşması yapmanız gerekiyor.

Gönderim sürenizi düşürmek için ofisinize yakın ve çalışma şeklini beğendiğiniz kargo firmasında şirketiniz için kurumsal hesap açtırarak kargo kampanyalarından faydalanabilirsiniz.Bu kampanyalar masraflarınızı indirmenize olanak tanıyacaktır.

E-Ticaret Girişimcilerinin Yaptığı Hatalar

HESAPLANMAYAN GİDERLER

Öngörülemeyen giderleri satıcılar genelde hesaba katmazlar ve çoğu zaman bu giderler ürününüzün maliyetinden çok daha önemli hale gelir.

Hesaplanmayan giderler sürekli ürün karınızdan götürerek, satışlarınızın başarısını azaltır.

Ufak tefek demeden tüm giderleri hesaba katmalı, gelir-gider tablonuzu tüm masraflarınızı baz alarak oluşturmalısınız.

Ürünün maliyetleri hesaplanırken dikkat edilmesi gereken en önemli detay ekstra masrafları da göz önünde bulundurmaktır.

Kargo, paketleme ve faturalama masrafları gibi görünmeyen giderleri ürününüzün satış fiyatı  üzerinden ayarlamanızda veya bu giderleri minimuma indirmenizde yarar var.

 

ÜRÜN VE PİYASA ANALİZİ

Ürün satışına başlamadan önce detaylı bir piyasa analizi yapmalısınız. Öncelikle rakiplerinizin satış grafiklerini iyi analiz etmeli, kar-zarar ve maliyet tablonuzu detaylı bir şekilde oluşturmalısınız.

Girişimcilerin belki de yaptığı en büyük hatalardan biri satacağı ürün eğer çok kaliteliyse,  fiyatı yüksek olsa bile rahatlıkla satacaktır diye düşünmeleridir.

Halbuki her zaman kalite-fiyat konusunda bu tür bir doğru orantı geçerli olmayabilir.

Fiyat odaklı rekabetin yüksek olduğu e-ticaret platformlarında ürün satarken rakiplerinizin fiyatlarını analiz etmelisiniz.

Rakibinize göre daha kaliteli ürün satmalı ve ulaşılabilir fiyatlarda ürün fiyatlandırması yapmanız müşterilerin dikkat çekecektir.

 STOK KONTROLÜ

Stoklarınızı sürekli yakından takip etmeniz ve güncel tutmanız hesap sağlığınız açısından oldukça önemli.

Özellikle birden fazla online pazar yerinde satış yapıyorsanız stoklarınızı takip etmek zorlaşabilir.

Karışıklık olması durumunda stoğunuzda bitmiş bir ürünü online’da müşterinin satın alması mümkün.

Bu gibi aksaklıkları yaşamamak için stoklarını düzenli olarak kontrol etmenizi ve zorlandığınız noktada pazar yeri entegrasyonu kullanmanızı öneririz.

Gün içinde fazla satışın olduğu zamanlarda sürekli kağıt fatura kesmek can sıkıcı olabilir.

 E-faturaya geçerek bir entegrasyon programıyla çalışmanız fatura konusunda da iş yükünüzü azaltacaktır.

 SATIŞ SONRASI TAKİP

Ürününüzü tasarlama aşamasında paketleme ve dizaynın, sonrasında izlenecek doğru lansman ve reklam stratejilerinin öneminden önceki yazılarımızda sıklıkla bahsettik.

 Ürün maliyetlerinizi arttırmayacak şekilde ama özenli ve dikkat çekici bir paketleme yapmanız ürün lansmanı sırasında şansınızı ve ürününüz için dönüşüm oranınızı arttıracaktır.

Mağazanızı ve ürün sayfanızı detaylı ve özenli bir şekilde hazırlamalısınız. Ürün başlığı, fotoğrafları ve açıklamaları satışlarınızı doğrudan etkileyecek unsurlar.

Ürününüzü satışa sunduktan sonraki süreçte de müşteri memnuniyetiniz için detaylı bir şekilde çalışmalısınız.

 SÜREKLİ TREND ÜRÜNLERE YÖNELMEK

Birçok e-ticaret platformunda zaman zaman trend olmuş astronomik satışlar gerçekleştirmiş ürünler bulunmaktadır. Bir dönem trend olan stres çarkı gibi. Bu gibi ürünlerin ömrü kısa olacaktır.

Eğer kendinize kalıcı bir iş modeli geliştirmek istiyorsanız yapmanız gereken her dönem satabilecek kalıcı bir ürün bulmaktır.

Bunların yanında hızlıca kar edebilmek için trend ürünleri yakalayabilirsiniz. Yeni ürünleri sürekli takip etmeli lakin hata payını en aza indirgemek için kısa dönemde bir anda trend olan ürünlerden uzak durmanızı öneririz. 

Tamamlanmayan Siparişler Ne İfade Eder?

Pazar yerlerinde satış yapan girişimcilerin ortak isteği, tabi ki yüksek cirolar elde edebilmek.

Bunun için de ürün seçimi, lansman ve satış sonrası gibi herbir basamakta dikkatliaksiyonlar almak gerekiyor.

Ancak siz her ne kadar profesyonel iş ahlakıyla satış yapsanız da bazen müşterilerin sepeti aniden terk ettiğini görebilirsiniz.

Tamamlanmayan siparişler satıcıya aslında birçok şey anlatmaktadır. Müşteri, yer aldığınız platforma güven duymuyor olabilir, ya da ürünüzle ilgili eksiklikler olabilir.

Fiziki mağazalarda bir müşterinin alacağı ürünü gidip kasada almaktan vazgeçerek bırakması, düşük bir olasılıkken e-ticarete dayalı pazar yerlerinde bu durum oldukça yüksektir.

Bu oran da aklımıza dönüşüm oranı kavramını getiriyor. Bütçenizin büyük bir bölümünü reklama harcasanız da, tüm pazar yerlerinde ilgili kategoride ilk sayfalarda yer alsanız da bazen ürününüzü gören müşteri tatmin olmayarak ürün sayfanızdan çıkabilir.

Yani satın alım gerçekleşmez ve bu oran artarsa reklam maliyeti – gelir dengeniz bozulur.

Ürün sayfanıza gelen müşteriyi kazanmak, başka ürüne yönlenmesini engellemek için, ürün sayfanızı çok detaylı hazırlamalı, müşterilerin ihtiyaçlarını iyi belirlemeli ve soru soran müşterinin sorusunu hızlıca cevaplamalısınız.

Bunun yanı sıra Pazar yerlerine bağlı sıkıntılardan dolayı müşteriler sepeti terk edebiliyor.

Müşteri yorumlarının satın almaya etkisi

Kullanıcıların çoğu bir ürünü almadan önce farklı Pazar yerlerine bakma eğilimindedir. Aynı ürünü farklı pazar yerlerinde inceleyip, karşılaştırma yapan kullanıcı yorumları da göz önünde bulunduracaktır.

Aynı fiyattaki iki ürün arasında kalan müşteri önce ürünün yorumlarına, kullanıcı deneyimine sonrasında da mağazanın başarısına ve bulunduğu platforma göre başarı rozet-yıldızı olmasına dikkat edecektir.

Mağazanız hakkındaki yorumlar olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumsuz yorumlarınızın tabii ki daha az olması sizin için iyi olacaktır ama mağazanız hakkındaki her yorum sizin için önemlidir.

İyi yorumları gören tüketiciler mağazanıza güvenirler. Size güvenen müşteri tekrar tekrar sizden alışveriş yapan, etrafına sizi tavsiyede bulunan sadık müşteri haline gelebilir.

Kargo Ücreti ve Teslimat Süresi

Müşterilerin satın alımlarını etkileyen ilk faktör kargo ücreti olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü müşteriler, yüksek bir kargo bedeli ödemek istemiyor.

Bu nedenle kargo ücretini iyi hesaplamanız, hatta mümkünse ücretsiz kargo seçeneği koymanız, bu oranı düşürmenizin çözümü oluyor.

Kargo ücretinin yüksek olması dışında kargo süresinin uzun olması da sepeti terk etmesine sebep oluyor.

Müşteriler, hızlı alışveriş sonucunda ürünleri hızlı bir şekilde teslim almak istiyor. Kısa zamanda gönderim yapabileceğini belirten mağazalar, bu konuda avantaj sağlıyor.

Yani çözüm olarak; ürün sayfalarında kargo bedeli ve süresi mutlaka görülür biçimde belirtilmesi ve bu etkenlerin müşterileri geri çevirecek düzeyde olmaması oldukça önemli.

Üyeliğin Zorunlu Olması

Müşterinin büyük br bölümü, sepete geldikten sonra önüne hiçbir engel çıkmadan hızlıca bu işlemi bitirmek istiyor. Ancak satın alma sürecinin tamamlanması için üyeliğin zorunlu tutulması, bu isteğe oldukça ters düşüyor. Bu zorunluluk, müşteriye hem zaman kaybettiriyor hem de uğraşmak istemeyen müşterinin satın alımdan vazgeçmesine sebep oluyor.

Kararsız Müşteriyi Kazanabilme

Bir şey satın alma, sadece satın alma eyleminden ibaret değil. Bu sürecin bir karar verme aşaması da oluyor.

Bu adımlar bazen düzenli bir şekilde işlerken bazen de karar aşamasında müşteri tekrar araştırma yapmak isteyebiliyor. İşte bu durumlarda sepeti terk eden müşteriye ulaşmanın önemi, daha da iyi anlaşılıyor.

Müşteri sepeti terk ettikten sonra ona hatırlatıcı unsurlarda bulunmanız ya da sepeti terk etme nedenini öğrenmeniz önemli bir yere sahip.

Bu şekilde kendini özel hisseden müşterinin aklında marka ile ilgili olumlu bir izlenim oluşuyor.

Ayrıca tekrardan araştırma isteği duyan bir tüketiciyi de tekrardan kazanmaya çalışarak sepete yönlendirerek alışverişi tamamlamasını sağlamak, kolay hale geliyor.