N11Pro Nedir?

Nisan 2018’de n11’in bünyesine dahil olan n11Pro’yu, toptan alım satımların yapıldığı bir online B2B sanal pazar yeri olarak tanımlayabiliriz.

Ham maddeden, yedek parçaya, elektronikten kozmetiğe kadar 13 ana kategori altında birçok farklı sektörü bir araya getiren bu platform, toptan alım ve satış yapan firmaları bir araya topluyor. Böylelikle N11 özelinde toptan satış için bir kanal açılmış oluyor.

n11Pro Nasıl Çalışır?

Eğer siz de toptan ürün satan firmalardan biriyseniz n11Pro’da mağaza açarak, ürünlerini herhangi bir sanal pazar yerinde olduğu gibi listeleyebilirsiniz ve sonrasında da bu platformun müşteri kitlesi için satış gerçekleştirebilirsiniz.

N11Pro toptan alım-satım platformu olduğu için tıpkı Aliexpress gibi ürünün adetine göre fiyat belirlenmektedir.

N11.com’dan farklı olarak kredi kartına taksit seçeneğinin yanı sıra vadeli satış seçeneği de bulunuyor.

n11Pro mağazanızın olması, B2B yapan ve internet üzerinden yeni müşterilere ulaşmak isteyen firmalar için önemli bir satış kanalı olacaktır.

Bunun yanı sıra bu platform üzerinde mağaza açmadan satış yapamamaktasınız. n11Pro mağazası açmanın hem bazı avantajları hem de dezavantajları bulunmaktadır.

Avantajları

n11Pro mağazası sayesinde; Yeni müşteri kitlelerine ulaşırsınız. B2B’de yeni müşteriler bulmak zor olabilmektedir. Bu platformda yer aldığınızda daha önce ulaşamadığınız kitlelere ulaşırsınız.

Sıfırdan bir kitle yaratmak zorunda kalmayacağınız için kendi satış kanallarınıza göre daha avantajlı olacaktır. Çünkü online pazar yerlerinin kendi müşteri kitleleri bulunur. Bu sayedede sıfırdan bir kitle yaratmak zorunda kalmadan, ürünlerinizi alıcılarla buluşturabilirsiniz.

Bunun yanı sıra rakiplerinizi yakından inceleyebilirsiniz. Bu platformda birçok firma kendi ürünlerini listelediği için sektörel rekabeti görmek ve fiyat karşılaştırmaları yapmak için rakipleriniz yaptıkları işleri de inceleyebilir ve kendi stratejilerinizi geliştirirken bu verilerden yararlanabilirsiniz.

Dezavantajları

Avanatajlarının olduğu kadar dezavantajları da bulunmaktadır. Öncelikle rekabetten sıyrılamama: Bu tür satış platformlarında birçok marka yer aldığı için rekabet oldukça yüksektir. Rekabetin yüksek olması da kendi mağazanızın öne çıkamamasına neden olabilir.

Bunun yanı sıra n11Pro platformunda sattığınız ürün adedine ve hangi ürün kategorisinde satış yaptığınıza göre, satışlarınızdan belli bir komisyon ücreti kesilmektedir. Bu komisyon kesintileri de karlılığınızı düşürebilir.

Bulunan kurallara uymadığınız takdirde mağazanız kapanabilir, bu da satışlarınızın sekteye uğramasına sebep olur. Ayrıca rekabet çok güçlü olduğu için kendi markanızla öne çıkmanız zordur.

n11Pro Mağaza Nasıl Açılır?

n11 Pro mağaza açma sürecinde öncelikle mağaza kayıt başvurunuzu yapmanız gerekiyor ve başvurunuzun onaylanmasının ardından satışa başlayabilirsiniz.

n11Pro mağazası açmak için şirketinizin olması gerekiyor. Şirket ünvanı dışındaki işletmeler bu platformda satış yapamamaktadır. Mağazanız için kayıt oluştururken önce “Üyelik Formu”nu doldurun. Bu süreçte teknik ekip başvurunuzu değerlendirir ve tarafınıza mail atar.

n11Pro Mağaza Açmak için Gerekli Belgeler

n11Pro üyelik formunda sizden bazı bilgiler istenmektedir. Bu bilgileri şöyle sıralayabiliriz:

  • Kullanıcı Adı
  • Şifre
  • E-posta
  • Mağaza Adı
  • Üyelik Türü (Limited, Şahıs,  A.Ş gibi)

Bilgilerinizin girişini eksiksiz tamamladıktan sonra n11Pro mağazası için gerekli evraklarınızı yüklemeniz gerekiyor.  Yüklemeniz gereken belgeler şu şekilde;

Limited, Anonim, Adi ortaklıklar vb. için:

  • Güncel faaliyet belgesi (Son 6 ay)
  • Vergi Levhası
  • Şirket kuruluş ticaret sicil gazetesi
  • İmza sirküleri
  • Ortaklık sözleşmesi (Adi ortaklık olması durumunda)
  • Çalışma mali şart ve prensipleri (Komisyon anlaşması)
  • Satıcı ilan ve işlem sözleşmesi (n11.com Sözleşmesi)

Şahıs firmaları için

  • Güncel faaliyet belgesi (Son 6 ay)
  • Vergi Levhası
  • Nüfus cüzdanı fotokopisi
  • Çalışma mali şart ve prensipleri (Komisyon anlaşması)
  • Satıcı ilan ve işlem sözleşmesi (n11.com Sözleşmesi)

İnternetten Pet Ürünleri Nasıl Satılır?

E-ticaret hızlı bir ivmeyle her geçen gün katlanarak büyümeye devam ediyor. Birçok ticaret devi firma, online mağazalarında kullanıcılarını memnun etmek için birbirleriyle yarış halindeler.

Pet ürünleri kategorisinde de satış yapanları muhakkak görmüşsünüzdür. Kedi, köpek maması, evcil hayvan kıyafetleri ve oyuncaklarının satışı günden güne artıyor.

Siz de online mağaza açmayı düşünüyor fakat satacak ürün bulamıyorsanız, pet kategorisini deneyebilirsiniz.

Günümüzde fiziksel mağazaları olan petshoplar bile online satış yaparak pazar yerlerinde hizmet vermeye başladı. Özellikle mağazadan alındığında taşınması zor olan mama, kum, taşıma çantası, evcil hayvan evi gibi ürünleri internetten almak evcil havyan sahipleri için işleri oldukça kolaylaştırıyor.

Online olarak evcil haycan gereksinimlerini satmanın iki yolu bulunuyor;

  • Online Pazar Yerlerinde Satış Yapmak 

Online olarak satış yapmanın en kolay ve güvenilir yolu aslında online pazar yerlerinde mağaza açmak.Gittigidiyor, N11, Hepsiburada, Trendyol gibi pazar yerlerinin kendilerine özgü bir hedef kitlesi bulunur.

Bu hedef kitlesine yönelik ürün tanıtımı ve reklam stratejileri oluşturmanız gerekir. Bu Pazar yerlerinin hedef kitlesi oldukça geniş olduğu için online mağaza açmak satışlarınızı arttırmak için izlenilecek yararlı bir yöntemdir.

Bu pazar yerlerinin kapsadığı kategorilerin çeşitliliği, hedef kitlelerinin de çeşitli olmasını sağlar. Siz de bu pazar yerlerinde online mağaza açarak farklı kitlelere ulaşıp kendi şirketinizin müşteri profilini oluşturmaya başlayabilirsiniz.

Bu pazar yerlerinde mağaza açmanın gereklilikleri olmasına rağmen maliyeti düşük olduğu için birçok e-ticaret girişimcisi ilk adım olarak online pazar yerlerini tercih etmektedir.

Online mağazanızı açtınız ama ne satacağınıza karar veremiyorsanız Nesatilir.com Ürün Bulma Aracından yararlanabilirsiniz;  https://nesatilir.com/weburunarastirma/

Kendi Web Siteniz Üzerinden Satmak

İnternetten pet ürünleri satmak için müşterilerinize ulaşabilecekleri bir alan oluşturmalısınız. Bu alanı en kolay yoldan kendi e-ticaret sitenizde oluşturabilirsiniz. E-ticaret sitenizi açmak, müşterilerinizin sizinle birebir iletişimde olmasını sağlar.

Lakin avantajı bulunduğu gibi web sitenizde satış yapmanın dezavantajı da bulunuyor. Reklam ve marketing alanına online pazar yerlerinde olduğundan çok daha fazla harcama yapmanız gerekiyor.

Özellikle Türkiye online satış platformlarında ürünlerinizin bulunduğu kategorinin yöneticisiyle konuşarak reklam stratejisi belirleyip ürünlerinizi ön plana çıkarabilirsiniz.

Kendi web sitenizden satış yapacaksanız ürünlerinizi öne çıkarmak için sosyal medya reklam yönetimini ve Google Adwords, Google Seo gibi platformları kullanmayı iyi öğrenmelisiniz.

E-Ticaret ve Yeni Nesil Kullanıcılar

E-ticaret son yıllarda daha önce hiçbir sektörde görülmeyen bir büyüme yaşıyor. Tabii bu büyümeyi etkileyen birçok unsur bulunuyor ama en büyük etmenlerden biri de küresel ekonomik trendler.

Özellikle B2C e-ticaret pazarına baktığımızda küresel gelişmelerin e-ticareti şekillendirdiği görülüyor. Küresel e-ticaret pazarının 2019 yılının sonunda önceki yıllarda görülmemiş bir rakama erişeceği öngörülüyor ve bu pazarın ilk beş etmeni olarak Çin, Amerika, Japonya, Birleşik Krallık ve Almanya gösteriliyor.

Tabii bu artışın küresel ekonomik büyümeyle doğru bir orantısı var. 2018 yılında Türkiye’deki e-ticaret sektörüne bakıldığında, ekonomik büyüme beklenen rakama ulaşamadığı için e-ticaret sektörü büyüme trendini sürdürse de istenilen büyümeyi yakalayamamış görünüyor.

Uzmanlar büyümeyi hedefleyen e-ticaret firmalarının özellikle yeni nesil Y ve Z kullanıcı kuşağının özelliklerini iyi bilmesini ve bunlara yönelik stratejiler geliştirmesinin önemli olacağını bildiriyor.

Y Kuşağı

1980 – 1999 yılları arasında doğanları kapsayan Y kuşağı bilgisayar ve internetin olduğu bir döneme doğdu. Bu da onlara bilgiye ulaşma özgürlüğü ve bu sayede de bağımsızlık arayışı getirdi.

Ancak ne olursa olsun bu kuşak bir geçiş dönemine denk geldiği için kültür karmaşası da yaşıyor. Bu karmaşa satın alma konusunda kararsızlığa yol açıyor. Geleneksel kurallar ve teknolojinin getirdiği modern dünya arasında kalan Y kuşağı satın alma anına kadar kararsızlık yaşayıp sayın alma butonuna basarken endişe duyuyor. Evet mobil teknoloji ve sosyal medyayla oldukça içli dışlı olabilirler ama e-ticaret sektörüne alışmaları da zamanla gerçekleşti.

Dolayısıyla da bu nesle hitap etmek isteyen markaların bu kesime özel pazarlama stratejileri geliştirmesi gerekiyor. Y kuşağının satın alma kararlarını etkileyen ilk unsur da fiyat. Y kuşağı satın alım gerçekleştirmeden önce farklı markaları karşılaştırıp en uygun fiyatlısına yönelmeyi tercih ediyor.

Z Kuşağı

2000 yılı ve sonrasında doğanları kapsayan Z kuşağı için teknolojinin kucağına doğmuş demek yanlış olmaz. Farklı teknolojileri keşfedip ilk kullananlar olmak konusunda en hızlı ve en iyi olan Z kuşağı.

Her türlü teknolojik aleti de çok aktif şekilde kullanıyorlar. İnternet onların kendilerini ifade etme ve sosyalleşme biçimi. Bu sebeple de markalar tüm stratejilerini bu kuşağa göre belirliyorlar. Elinde satın alma gücü bulunan Z kuşağı fiziksel mağazaları gezip alışveriş yapmaktansa ellerinden düşürmedikleri telefonlarından saniyeler için de alışveriş yapmayı daha kolay buluyorlar.

Y kuşağı gibi bir endişeleri yok. Online alışveriş yapmak konusunda korkusuzlar. Bu nesil hem dünyada hem de Türkiye’de e-ticaret sektörünün gidişatına yön vermeye devam edecek.

Mobil Optimizasyonun Önemi

Mobil kullanıcı ve kullanım oranı her geçen gün artarken, web siteleri de kullanıcılara mobilden daha iyi nasıl ulaşabilecekleri ile ilgili stratejiler geliştiriyor. Özellikle, Google’ın arama sonuçlarında mobil uyumlu sitelere öncelik vermeye başlaması web sitelerinin de mobil kullanıma uygun olarak yenilenmesini zorunlu bir hale getirdi.

Pazarlamacılar da artık markanın iş ve iletişim hedeflerini gerçekleştirebilmesi için sadece müşteriye ulaşmanın değil, tüketicinin de istediği bilgiye erişebilmesi ve paylaşabilmesinin öneminin farkındalar. Bunu kolaylaştırmak için de markanın tüketicinin en çok nerede ve nasıl vakit geçirdiğini bilmesi gerekiyor. Tüketiciler artık vakitlerinin önemli bir bölümünü mobil cihazlarda geçiriyor.

Mobil internet kullanımı 2015 yılı itibariyle masaüstü internet kullanımının üzerinde ve milenyum neslinin %20’den fazlası bilgiye erişmek için sadece mobil cihazları kullanıyor. İnternet kullanımındaki bu büyük değişimler, tüketicilerin online deneyimlerini ve buna bağlı olarak da tüketim ve satın alma alışkanlıklarını büyük ölçüde etkiliyor.

Bu nedenle ürünlerinizin mobil görünüme uygun olup olmaması dönüşüm oranlarınızı etkileyen başlıca faktör olabilir.

Her zaman ulaşabilir ve hızlı bir şekilde talepleri karşılayabilecek alt yapıda olmak, bu değişim sonucunda e-ticaret yapanların dikkat etmesi gerekenler konular arasında.

Online e-ticaret ile 7/24 açık bir online bir mağazaya sahip olduğunuzu unutmamanız gerekiyor.

Fiziksel mağazadan alışveriş yapma alışkanlığının %57 oranında düştüğü günümüzde, satış yapmak isteyenlerin öncelikli olarak mobil kullanımına önem vermesi gerekiyor.

Siz de eğer online e-ticaret satıcısı iseniz satış yaptığınız pazar yerlerinde ve varsa kendi web sitenizde ürünlerinizi mobile entegre ederek,  dönüşüm oranınızı artırmalısınız.

Bununla birlikte online pazar yerlerinde de mobil cihazların özellikleriyle ilintili olarak internet sağlayıcılardan kaynaklanan hız sorunlarının da dikkate alınarak gerekli alt yapı çalışmalarının yapılması gerekiyor.

Ürününüz mobilde nasıl görünüyor?

En genel sorunla başlamak gerekirse mobil cihazların hayatımıza girdiği zamanlardan itibaren mobil uyumluluk olmazsa olmaz bir özellik haline geldi.

Mobil uyumlu olmayan sitelerin ve uygulamaların satış rakamları günden güne azalmaktadır.

Hatta Google, mobil uyumlu olmayan siteleri mobil arama sonuçlarında bile endekslemiyor yani arama sonuçlarında göstermiyor.

Mobile Göre Optimizasyon Neden Önemli?

Mobil uyumluluk beraberinde akıllı telefonların yapısına göre uyumlu olmayı getiriyor.

Piyasada birçok marka ve birçok ekran çözünürlüğünde akıllı telefon modeli bulunuyor. Tüketicilerin hangi cihaza sahip olursa olsun, farklı ekran çözünürlüklerinde de sitenizin ve ürünlerinizin aynı görünümde kalması oldukça önemli. 

Akıllı telefonların kullanımındaki artış doğrudan bu teknolojinin sunduğu imkanların kullanımını da etkiliyor. 

Araştırmalara göre online olarak yapılan alışverişlerin %34’ü mobil üzerinde yapılıyor.

Eğer uygulamalar, mobilin bu avantajlı yapısından yararlanmak istiyorsa öncelikli olarak hızlı ve pratik bir alt yapı ile müşterilere sorunsuz bir alışveriş deneyimi sunmaları gerekiyor. 

Bunun dışında Sosyal medya ve Google Ads gibi araçların raporlarının iyi okunması ve yorumlanması başarılı olmanın oldukça büyük paylarından biri.

Bu büyük pay, alışveriş alışkanlıklarına bağlı olarak da gelişiyor.

E-ticaret girişimcilerinin satışları yorumlama, buna bağlı satış stratejisi geliştirme ve marka bilinirliği gibi e-ticaretin yapı taşlarından olan kavramların altında tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları yattığını bilmeleri gerekir.

Mobil ile değişen alışveriş alışkanlıkları da, bu kavramlara daha detaylı bir çerçeveden bakmamıza fırsat tanıyor. 

Aynı zamanda değişen alışveriş alışkanlıklarına göre stratejisini güncelleyen girişimcilere rekabetçi e-ticaret piyasasında diğerlerinden bir adım daha öne çıkarıyor.

Mobil ile alışverişin her zaman ve her yerde kolayca yapılabiliyor oluşu tüketicilerin alışkanlıkların arasında yer edinmesine olanak sağlıyor.

Bunun farkına vararak satış yapmak ve taleplere göre çözümler sunmak ise markayı tabii ki olumlu etkiliyor.

Aynı mantıkla müşteriler fiziki mağazadaki gibi soru sorabileceği iletişim kurabileceği bir müşteri temsilcisi görmek de istiyor.

Müşteri hizmetleri alt yapısına önem veren ve canlı destek özelliği sayesinde müşterinin sorduğu sorulara hızlıca cevap veren markalar, müşterilerin başka seçeneklere gitmesini engelleyerek satın alımı gerçekleştirmelerini sağlıyor.