Bölüm 1: Markanızı Tanımlama
Bu yolculuğa başlamadan önce, markanızın tam olarak ne olduğunu ve markanızdaki konumunuzu tam olarak belirlemeniz gerekmektedir.
Benim marka hikâyemde; yıllarca farklı kişilerin markalarını sattım ve ilk başta güzel satışlar elde ettim iyi kar-performans sonuçları aldım fakat zamanla satış sayısı azalmaya başladı. Sonunda kar marjımın düşmesi ve markaların kendilerinde pazar yerlerinde satışa başlaması ile birlikte yukarıya doğru yönelen grafiğim yön değiştirmeye başlamıştı. Bu süreçte bir karar vermem gerekiyordu aksi halde herkesin sonunu beklediği hikaye beni de bekliyordu.
Bu yüzden 2017 ‘e kadar markamı tanımlamaya ve geliştirmeye başlamamıştım. 2017 ‘nin başında vermiş olduğum karar ile birlikte zevk aldığım, düşünce yapımla eşleşen ürünler için ihtiraslı bir marka yaratmak istedim. Daha sonrasında ise cep telefonları ile ilgili ürünler satmaya karar verdim.
Markamı belirledikten sonra, bunun etrafında dönen içerik ve ürünler oluşturmaya odaklandım.
Marka nedir?
Nike sadece ayakkabı satıyor mu? Disney sadece filmlerle mi ilgili? Apple cep telefonlarında durdu mu?
Kuşkusuz, bu şeyler ilgili her şirketin gelirinin temel kaynaklarıdır; ancak Nike, Disney ve Apple, ürün satan şirketlerden daha fazlasıdır. Onlar bir markadır.
Ve bir marka, ürün satan veya akılda kalıcı bir sloganı olan bir şirketten daha fazlasıdır.
Marka, bir müşterinin işletmenizden, satın alma noktasına kadar ve daha sonra farkına varmasıyla başlayan unutulmaz bir deneyimdir. Genellikle bir tüketicinin bir ürünü diğerinden satın almasının nedeni budur.
Nike’ı düşünün. 1960’lardaki kuruluşundan bu yana, Nike belirli bir marka imajı geliştirdi: sporcuların mükemmelleşmesine yardımcı olan ayakkabı (veya diğer aktif giysiler). İsimlerinden (Yunan Zafer Tanrıçası Nike’den) sloganlarına (“Just Do It”), hatta logolarının tasarımına kadar bu görüntüye odaklanmaya devam ediyorlar.
Reklamları, terleyen ve kazanan başarılı sporcularla doludur ve büyük profesyonel sporculara ve takımlara sponsor olurlar. Bu nedenle, Nike’ı düşündüğümüzde, genellikle onu ve ürünlerini atletizm, çaba ve mükemmellik ile ilişkilendiririz.
Markanızı Nasıl Belirlersiniz: Marka Oluşturmanın Üç Noktası
Bir marka oluşturma yollarını derinlemesine incelemeden önce, bir marka oluşturmak için birlikte çalışan üç e-ticaret kolunu anlamak önemlidir. Hiçbir kol bir diğerinden daha büyük değildir. Bu nedenle, zorlu ve akılda kalıcı bir marka oluşturmak için her üç öğeye de eşit olarak odaklanmanız gerekecektir.
Kitle
Kitleniz, sizden bir şeyler satın alan insanlardan daha fazlasıdır. Onlar hayranlarınız, etkileyiciler, destekçiler ve nihayetinde bir gelir kaynağı. Ürünlerinizi pazarlamak ve satmak için ödünç alınmış olsa bile bir kitleye ihtiyacınız var.
Ürün
Fiziksel, dijital veya hatta zamanınızın bir dilimi olsun, ürününüz kitlenize ve diğer alıcılara sunduğunuz ürün veya hizmettir. Markanız için gelir akışı oluşturmak üzere bir ürüne ihtiyacınız var.
Satış Kanalları
Satış kanalları N11, Hepsiburada, Trendyol, Gittigidiyor, Amazon.com.tr gibi e-ticaret platformları olabilir veya abonelik tabanlı hizmetler olabilir. Blogunuzdan para kazanırsanız, o da bir satış kanalıdır. Giden satış çağrıları yaparsanız telefon bile bir satış kanalı olabilir. Ürünlerinizi kitlenizin önüne getirmenin bir yolu olarak satış kanallarına ihtiyacınız var.
Marka Oluşturma: Tutku, Karlılık ve Platform
Yukarıda tarif ettiğim üç unsuru kullanarak markanızı tanımlamak için kullanabileceğiniz üç yöntem vardır. Her yöntem yukarıda belirtilen unsurlardan biriyle başlar ve diğer ikisine doğru çalışır.
Tutku Yöntemi: Kitle> Ürün> Satış Kanalı
Açıklamak istediğim ilk yöntem şu anki markamı başlatmak için kullandığım yöntem:
İnşa etmek istediğim kitle üzerinde çalışmaya başladım – kaliteli ve pahalı satılan cep telefonu kategorisinde satın alım sağlayan müşteri kitlesi (örneğin apple ürünleri satın alan müşteriler) – ve bu grup insanı markamın ürününün ne olması gerektiğine karar vermeme yardımcı olmak için kullandım. Oradan hangi satış kanallarıyla çalışmak istediğimi anladım.
Benim düşünceme göre, bu muhtemelen bir marka başlatmanın en zor yollarından biridir. Çünkü hedef kitlem aslında uzun zamandır var olan ve piyasaya da sadece ismi için satın alım sağlayan bir müşteri kitlesi oluşturmuş ancak bazı avantajlarını olduğunu tespit ettim.
Birincisi, öncelikle karlılık üzerinde bir kitle oluşturmaya odaklandığınızda, güven tesis edersiniz. Amazon da dahil olmak üzere birçok büyük e-ticaret platformu bu şekilde başladı. Kendisini rakipsiz fiyatlarla dünyanın en büyük kitapçısı olarak kurdu. Ya Paypal? Kaydını yapan herkese 5 dolar teklif ederek markasına başladı.
İkincisi, kitlenizi tanıdıkça, tam olarak neyi sevdiklerini öğrenirsiniz. Onların acı noktalarını ve pazarda açık olduğunu hissettiklerini anlıyorsunuz. Bu bilgilerle donanmış olarak, bu araştırmaya dayalı ürünler geliştirebilirsiniz.
Üçüncüsü, ürün ve satış kanalları oluşturmadan önce kitlelerini oluşturmaya odaklananların endişelenecek daha az şeyleri vardır. Lansman sırasında başarısız olan ürünlerden satış kanalları ve diğer videoyla sohbetlerde kötü incelemelere kadar, tutku yöntemi bu tür sorunları önlemenize yardımcı olur.
Tutku yönteminin en büyük dezavantajı, e-ticaret ve pazarlamada çok fazla eğitim ve bilgi gerektirmesidir. Başlamak için de çok zaman ve sabır gerekiyor. Birçoğu çevrimiçi kitle oluşturmaya çalışıyor, ancak yalnızca birkaçı başarılı oluyor.
Bu dizinin 2. haftasında önerilen kitle oluşturma stratejilerim hakkında daha ayrıntılı bilgi verilecektir.